Türk Sinemasının En Yakışıklı 10 Jönü
Bir zamanlar beyazperdeden bir bakışla genç kızların kalbini titreten kartpostal çocuklarını analım istedik. İşte Türk sinemasına yıllarını vermiş en yakışıklı 10 jönümüz
Dünyanın En Güzel Politikacıları
İspana'nın çok satan 20 Minutos gazetesi, dünyanın en güzel politikacılarını belirlemek için bir anket yaptı. Binlerce kişinin katıldığı ankette Perulu milletvekili Luciana Leon ilk sırada yer aldı. Listede Latin Amerikalı ve İspanyol siyasetçiler yoğunlukla yer alıyor. Listede bir de Türk var!
En İnanılmaz 10 Tıp Mucizesi
Daha önceki yazılarımızın birinin de hastanelerde yaşanan inanılmaz hataları sıralamıştık. Şimdiki listemiz ise yaşaması bile mucize olan insanların inanılmaz tıp başarıları ile nasıl hayata yeniden döndüklerini anlatıyor. Her biri inanılmaz bir mucize gibi görünen bu gerçek öyküleri keyifle okumanız dileğiyle…
Tarihin En Büyük 10 Satranç Dehası
Satranç, dünyanın en eski strateji oyunlarından biridir. Kökeni konusunda çeşitli tezler olsa da satrançtaki fil figürü nedeniyle büyük olasılık Hindistan’da ortaya çıktığı sanılmaktadır. Hindistan’dan İran coğrafyasına geçerek bugünkü adı olan satranç ismini Farsça “satranj” adını almıştır.Bu kadar köklü ve prestijli bir oyunun bir spor mu yoksa kültürel bir faaliyet mi olduğu hâlâ tartışılmaktadır. Bugünkü yazımızda sizlere satranç oyunun en büyük dehalarını tanıtalım istedik.
Dünya’nın En Gizemli 10 Yapısı
İnsanların kendilerinden daha üstün ve her şeyin yaratıcı olan bir varlığa inanmaları insanlık tarihi kadar eski bir durum. Semavi dinler ortaya çıkmadan önce pek çok büyük inanç sisteminin yüzyıllarca yaşadığı bilinmekle beraber hepsinin gizemi hâlâ aydınlatabilmiş değil. Bu aydınlatılamayan dinlerden geriye artık sadece nasıl bir insan gücü ya da inanış ile yapıldığı bilinmeyen devasa heykeller, ibadethaneler hatta şehirler kaldı. Sizler için dünya üzerindeki en gizemli yapıları derledik. Keyifle okumanız dileğiyle…
29 Eki 2009
Dünyanın En Güzel Milli Parkları
22 Eki 2009
Tarihin En İyi Ateşli Silahları
Ateşli silahlar icad edildiği günden beri insanların büyük saldırı ve savunma aracı olmuşlardır. İlk örneklerinin 10. yüzyılda Kuzeybatı Çin'de yapıldığı sanılmaktadır. Bugün bildiğimiz anlamda ateşli silahlar ise 1200’lerde görülmeğe başlanmıştır. Çin’in tarihsel olarak en yakın komşularından biri olan Türkler de ise silah kültürü tarihimiz kadar eskidir. Orta Asya’nın sert coğrafyasında hayatta kalmak için benimsenin “At, Avrat, Silah” düsturu günümüze kadar gelmiştir. Osmanlı’yı devletten imparatorluğa götüren süreçte de ateşli silahların kullanımı önemli rol oynamıştır. Köroğlu Destanı’nda geçen “Delikli demir icad oldu mertlik bozuldu.” sözü silahın dengeleri nasıl değiştirdiğinin en güzel kanıtıdır. Bugünkü listemizde modern dünyaya verdiği zararlarla tarihe geçmiş silahları inceleyeceğiz. Yazımıza geçmeden önce ülkemizde resmi kayıtlara göre her on kişiden birinin silah sahibi olduğunu hatırlatarak bireysel silahlanmanın magandalıkla birleştirilmemesini umut ediyoruz.
10-) MG-42
İsminin açılımı Maschinengewehr (Makineli Tüfek) 42 olan bu silah 2. Dünya Savaşı’nın ürünü olup lakabı “Hitler’in Testeresi”dir. Savaş esnasında 400.000'den fazla MG42 üretildiği sanılmaktadır. Kullanıldığı en ünlü savaş Amerika’nın Omaha Sahili Çıkartması’dır. Yaklaşık 8mm’lik mermiler kullanan MG42 dakikada 1200-1800 mermi atabilmektedir. Yapılış mantığı ne kadar çok mermi o kadar çok düşman’dır. Bugünkü M60’lar MG42’de geliştirilmiştir. Bugün TSK tarafından kullanılan MG3'ler de bu tüfeğin 7,62'mmlik NATO mermisi kullanan halidir.
9-) Glock
Adını Avusturyalı tabanca üreticisi Gaston Glock’tan alan bu tabanca ilk olarak 1970’lerde Avusturya Ordusu için geliştirilmiştir. Glock 17 modeli hafif olduğu için daha çok polis teşkilatlarında kullanılmıştır. Silahın yapısı polimer ve çelik karışımıdır. X-Ray cihazlarında görünmediği için “hayalet” olarak adlandırılsa da bu tamamen yanlıştır. Silahın sadece bir kısmı polimerdir onun dışındaki kısımları tamamen çeliktir. Bu nedenle x-ray’lerde rahatlıkla görünür. Silahın tamamı polimer olsa bile mermiler yine silahı yakalatacaktır. Glock serisi dünyadaki en çok kullanılan tabancalardan biridir. Söküp takması kolay olup fiyatı diğerlerine göre daha ucuzdur. Çeşitli modifiyeler geçirmiş halleri bulunmaktadır. Yukarıdaki fotoğrafta ekstra şarjörle desteklenmiş yarı otomatik bir Glock 22’dir. Gaton Glock'un açıklamalarına göre Glock tabancaları 100'den fazla ülkede 2.5 milyon'un üzerinde satmıştır.
8-) Lee-Enfield 303
İlk prototipi 1985 yılında İngiliz ordusu için geliştirilen LE-303 tüfeği bir defada 10 mermi almaktatır. Atış menzili döneminin emsallerine göre oldukça geniştir. Ekti menzili 500 metre olup keskin nişancı türü ise 1.800 metrenin üzerinde başarılı atış yapabilmektedir. Ortalama atış süresi doldurma hızına bağlı olarak dakikada 30-60 mermi arasında değişmektedir. Silahın doldurma anını İngiliz askerler “Mad Minute” yani Çılgın Dakika olarak adlandırmışlardır. Bugün fazla kullanılmayan bu silahın en ünlü kullanıcıları Afganistan’daki Taliban güçleridir.
7-) Beretta 92
Ülkemizde çoğu zaman “Baretta” olarak yanlış teleffuz edilen İtalyan Fabbrica d'Armi Pietro Beretta firması tarafında üretilen dünyanın en popüler tabanca serilerinden biridir. 1526 yılında kurulan bu firma dünyadaki pek çok ülkeye silah satışı yapmaktadır. Türkiye’de de oldukça popüler olan Beretta 92 modeli ise 1975 yılında ilk kez piyasaya sürülmüştür. Tasarımını Carlo Beretta, Giuseppe Mazzetti ve Vittorio Valle yapmıştır. 9x19mm Parabellum mermiler kullanan Beretta 92 modeli ilk yapıldığında şarjörde 11 mermi taşıyordu. Beretta 92 modeli ülkemizde Makine Kimya Endüstrisi tarafından geliştirilerek 1992 yılında Yavuz 16 adında bir modele önayak olmuştur. Polis teşkilatımızda şu anda bu silahlar kullanılmaktadır.
6-) Smith & Wesson M29 Magnum
Geldik ülkemizde de bir hayli bilinen bir başka silaha. 1856 yılında Horace Smith ve Daniel B. Wesson tarafından Amerika’da kurulan Smith & Wesson firmasının en popüler modellerinden olan m29 magnum revolver (toplu) silahların başarılı örneklerindendir. İlk üretimi 1955’te gerçekleştirilen m29’un ilerleyen yıllarda uzun namlulu türleri de yapılmıştır. Tek seferde 6 mermi alabilen m29 Türkiye’de hala pazar günleri TRT klasiği olan Clint Eastwood filmleriyle tanınmıştır.
5-) The Mauser Model 1893
İşte Türkiye’nin tarihinde önemli yer tutan bir başka silah: Mavzer. Türkülerimizde, kahramanlık hikayelerimizde bol bol adı geçen Mavzer, adını yapımcısı Paul Mauser’de almıştır. İlk üretimi 1824’te yapılan bu silahın ülkemizde ve dünyada en çok kullanılan modeli 1893 versiyonudur. Dünyada en çok kullanan ordu İspanyol ve Osmanlı ordusudur. 57mm’lik 7 mermi alabilen bu tüfeklerden Osmanlı ordusunda 200 bin adet bulunduğu tahmin edilmekteydi. Bu 200 bin tüfekten geriye kalanlar Kurtuluş Savaşı’mızda da oldukça önemli bir yer tutar. Nitekim yukarıdaki fotoğrafta TC damgalı 1934 tarihli bir mavzeri görebilirsiniz. (Büyük hali için fotoğrafa tıklayınız)
4-) The IMI Uzi
Dünya silah literatüründe önemli bir yeri bulunan Uzi marka silahların tasarımı bir dönem İsrail Savunma Bakanlığı yapmış olan Uziel Gal tarafından tasarlanmıştır. Uziel’in anlamı İbranice “Nur” demektir. İlk üretimi 1948 yılında yapılan bu silah yarı-otomatik olarak başladığı yolculuğuna tam otomatik lazer güdümlü modelleri ile devam etmektedir. 9mm parabellum mermi kullanan Uzi 32 mermi almaktadır. İçinde hareketli bir aksam bulunmadığında çöl ya da su ortamından etkilenmez. Oldukça hafif olması ve tek elle atış imkanı sağlaması nedeniyle kullanımı oldukça yaygındır. Piyasada yasadışı olarak 2 milyonun üzerinde satışı yapılmıştır. Bir savaş silahı olmaktan çok özellikle çetelerin gözdesi durumundadır.
3-) Henry Repeating Rifle
Amerikalı silah üreticisi Benjamin Tyler Henry’nin ismini verdiği bu tüfek de dünyada oldukça kullanıcısı bulunan silahlardan biridir. Bizdeki adı “çifte” olarak tüfeklerin en etkili türlerinden biridir. Özellikle yaban avcılığına meraklı insanlar tarafında kullanılmaktadır. İlk üretimi 1860 yılında yapılan bu tüfek, tetik mekanizmasına yerleştirilen bir düzenek ile seri halde atış yapma imkanı vermektedir. Son modelleri 44 kalibre mermi kullanmakta olup dakikada 28 atış yapabilme hızına sahiptir.
2-) AK-47
Türkiye’de Keleş olarak bilinen Kaleşnikov piyade saldırı tüfeklerinin ilkidir. Tasarımı Sovyet ordusunda görevli bir asker olan Mihail Timofeyeviç Kalaşnikov tarafından yapılmıştır. Kalaşnikov, adını verdiği bu silah sayesinde Sovyet Rusya’da savaş kahramanı ilan edilmiştir. İlk tasarımı 1946’da Mihail’in bir Alman silahıyla yaralanmasının ardından yapıldı. 3 yıl sonra Kızıl Ordu’nun yeni oyuncağı oldu. . 7.62x39 mm'lik mermiler kullanılan bu silah doğa şartlarına dayanıklılığı nedeniyle özellikler terörist gruplarca benimsenmiştir. Türkiye’de ise Pkk ile mücadele kapsamında ordu kullanımına alınmıştır. Dünya üzerinde 100 milyondan fazla AK-47 olduğu sanılmaktadır.
1-) Colt 1911 .45 ACP
İşte dünyanın en popüler ölüm oyuncaklarından biri. Ülkemizde 45’lik olarak bilinen en ünlü silahlarıdan biri olan Colt 1911 Amerikalı silah üreticisi John Browning tarafından tasarlanmıştır. 11.43mm çapınca 7 mermi alan Colt’un dolu ağırlığı 1.4 kg kadardır. Namlu boylarına göre büyükten küçüğe Government, Commander ve Officer's acp adlı modelleri mevcuttur. Amerika’da güvenlik güçlerinin resmi silahlarından biridir. Soğuk Savaş yıllarında da komuta kademesindeki hemen her kişisinin elinin altında bulunmuştur. Sağlamlığı ve tutukluk yapmaması ile ünlü olan Colt 1911’nin menzili 1.5 km olup etki alanı 50 metredir. Her bir mermisinin 43 gram olduğunu düşünürseniz yakın mesafeden ateş etmenin vereceği zararı tahmin edebilirsiniz.
25 Ağu 2009
Dünyanın En Görkemli Sarayları
1-) Chateau de Chambord (Fransa)
23 Ağu 2009
Dünyanın En Güzel Spor Spikerleri
1-) Sara Carbonero (İspanya)
22 Ağu 2009
En İnanılmaz 10 Tıp Mucizesi
Daha önceki yazılarımızın birinin de hastanelerde yaşanan inanılmaz hataları sıralamıştık. Şimdiki listemiz ise yaşaması bile mucize olan insanların inanılmaz tıp başarıları ile nasıl hayata yeniden döndüklerini anlatıyor. Her biri inanılmaz bir mucize gibi görünen bu gerçek öyküleri keyifle okumanız dileğiyle…
1-) Alcides Moreno - 47. Kattan düştü 3 Hafta Komada Kaldı Fakat Hâlâ Yaşıyor!
Alcides Moreno(37) cam yıkama platformunda meydana gelen bir aksilikten dolayı New York gökdeleninden 47 kat aşağı düşüp kaldırıma çakıldı. Bu kaza aynı iskele platformunda çalışan abisini öldürdü ve Moreno da çok kötü bir vaziyette olduğundan doktorlar onu operasyon odasına taşıma riskini göze almadılar. Bunun yerine onu acil odasında operasyona aldılar. Operasyon sonunda yaklaşık 3 hafta boyunca komada kaldı. Sonunda bilinci yerine gelmeye başladı ve Noel gününde konuştu.1 aydan daha az bi sürede bir yıl içinde yürümeye başladı ve taburcu oldu. 4. kattan düşme vakasında ölüm oranı %50 olduğunu düşünürsek Moreno'nun yaşamasının, üstelik de hiçbir eksikliği olmadan yaşamasının nasıl bir mucize olduğunu daha iyi anlamamızı kolaylaştırır.
2-) Katrina Burgess - Yaşamaz Denilen Geç Kız Modelliğe Geri Döndü!
Katrina Burgess(17) Weymouth, Dosert younda 110 km hızla giderken kontrolünü kaybetti ve bir uçuruma yuvarlandı. Bu korkun kaza sonucunda sırtında, boyunda ve vücudunun diğer yerlerinde inanılmaz kırıklar meydana geldi. Vücudunun birçok yerinde kaburgalarında bacaklarında kırıklar vardı ve akciğeri delinmişti. Cerrahlar bu tip omurilik yaralanmaları ameliyatlarının riskli olduğunu ve ölüme bile gidebileceğini söyledi Katrina'nın sırtı açılıp içine aynı uzunlukta yatay çubuklar yerleştirildi. Bu çok riskli bir operasyondu. Bir hafta sonra destek için titanyum vida takıldı. Sadece bir gün sonra ilk adımlarını atmaya başladı. Daha sonra Katrina bir moda ajansıyla anlaşma imzaladı ve modelliğe geri döndü.
3-) D'Zhana Simmons – 118 Gün Kalbi Olmadan Yaşatıldı!
Kalbinin fonksiyonlarını yitirmesiyle ameliyata girip kalbi alınan 14 yaşındaki D'Zhanna Simmons doktorların kalp bulamaması üzerine kan pompalama cihazına bağlandı.Yaklaşık 4 ay gibi bir süre öylece kaldı. Sonunda bir kalp bulundu ve kalp nakli gerçekleşti. Böylece Simmons 118 kalbi olmadan yaşatılan insan olarak tıp tarihinde bir rekora imza attı.
4-) Martin Jones – Dişi Sayesinde Görmeye Başladı!
42 yaşındaki inşaat işçisi Martin Jones, 60 derece sıcaklığındaki dökme alüminyum yüzünde patlaması sonucunda sol gözünü tamamen kaybetti, sağ gözü kurtarılmasına rağmen retinası tamamen yandığı için görme yeteneğini kaybetti.. 12 yıldır göremeyen Jones, 4 yıl önce evlendiği ve hiç görmediği karısını görmek isteyince ameliyat olmaya karar verdi. Jones'un bu isteğini yerine getiren mucize doktor Brighton'lu cerrah Christopher Lui oldu. 'Osteo-Odonto-Keratoprosthesis' olarak bilinen ve ilk kez İtalyan profesör Benedetto Strampelli tarafından 1963'te uygulanan bir yöntem sayesinde, Jones, İngiltere'de bu şekilde görüşüne yeniden kavuşan ilk kişi oldu. Dr Liu, Jones'un dişini kullanarak, bundan özel bir optik lens tutucusu oluşturdu. Bu optik lens de ışığın Jones'un gözüne girmesini ve görebilmesini sağladı. Jones'un kazadan sonra körler merkezinde eğitim verdiği sırada tanıştığı ve 2005'te evlendiği karısı Gill de durumdan hayli memnun. Ameliyatın ardından kocasının kendisini ilk kez göreceği için heyecanlandığını anlatan Gill, çok mutlu olduğunu söyledi.
5-) Shannon Mike Gimbel - Ölüme Mahkum İkizleri Hayata Bağladı
İsveçli çift Shanon ve Mike Gimbel çocuk özlemlerini ikizleriyle dindirmek üzereyken kötü bir haber aldılar. İsveç Medikal Merkezindeki doktorlar Gimbellerin ikizleri için TTTS(İkiz için ikiz) sendromu teşhisi koydular ve doktorlar ikizlerden birinin tercih edilmemesi durumunda ikizlerin öleceğini söylediler. Çünkü bu sendromdaki ikizlerin ikizlerin kan damarları birbirine bağlı durumdaydı ve sadece ikizlerden birinin kurtulma şansı vardı. Çocuklarını kurtarmak için her yolu deneyen talihsiz çift çözümü Amerika’da buldu. Dr. Robert Bell ve Michael Belfort zorlu bir lazer ameliyatıyla birbirine bağlı göbek kordonunu ayırarak ikizlerin hiçbirini feda etmeden yaşamalarını sağladı. 2 ay sonra gerçekleşen doğumda iki bebek de sağlıklı bir şekilde dünyaya merhaba dedi.
6-) Jordan Taylor – Bir Ortopedi Mucizesi Daha…
Jordan Taylor yaşıtları gibi oyun oynarken bir trafik kazasıyla hayatının en zor aylarını geçirmek zorunda kaldı. Taylor'un kafatasnda ve omugasında kırıklar oluştu.Boynuyla kafası arasında bir kemik bağlantısı bile yoktu. Doktorlar ortopedik çıkarma tehşisi koydular ve ona hayatta kalması için %1 şansı var dediler.Taylor ailesi bu haberle adeta yıkıldı fakat inançlarını kaybetmediler. Amerikanın çocuk hastanelerinde çalışan Dr. Richard Roberts’ın yaptığı ameliyatla metal levha ve titanium çubuklarla Jordan'ın boynunu kafatasına bağladı. Hayati tehlikeyi kısa sürede atlatan Taylor okuluna ve arkadaşlarına bikaç ay içerisinde kavuştu.
7-) Connie Culp – Yeni Bir Yüz Yeni Bir Hayat!
46 yaşındaki Connie Culp Ameikada kocası tarfından vuruldu. Kurşun yüzünü parçalayarak onu tanınmaz hale getirdi. Dr. Maria Siemionow ve ekibi tarafından yapılan 22 saatlik operasyonla Culp yeni bir yüze kavuştu ve ilk kez yüz nakli yapılan kadın oldu. Yüz nakline rağmen kadının yüzü hala ürkütücü.Ama buna rağmen gülebiliyor koklayabiliyor yemek yiyebiliyor ve konuşabiliyor.Doktorların söylediğine göre yeni yüzün kaslarının sinirlerinin oluşması zaman alacak, bu yüzden yüzü şişmiş bir vaziyette. Vurulduktan sonra nefes borusu için bir tüpe ihtiyaç duydu. Operasyondan önceyse sadece alt dudağı,alnı,çenesi ve üst göz kapağı kalmıştı.Tam 30 operasyon geçirdi.Kemik için kaburga kemiklerinin bazıları alınarak yüz kemiği haline getirildi. Yüz nakli dünyada şimdiye kadar sadece 4 kez yapılabildi.
8-) Glenn Orgias – Köpekbalığının Midesinden Çıkan Eli Yerine Dikildi.
33 yaşındaki Glenn Orgias Sidney'in Brondi sahilinde büyük beyaz köpekbalığı tarafından saldırıya uğradı. Vücudundan ayrı olan eli köpekbalığının öldürülmesinin ardından hastaneye yetiştirildi. Plastik cerrahlar elin asla diklemeyeceğini söylediler. Ancak Dr Tony Brags ve çevresindeki uzman hekimler tarafından yine de operasyona alınan Orgias uzun ve zahmetli bir operasyonun ardından eline tekrar kavuştu.
9-) David Blancarte – Örümceğin Mucizevi Isırığı ile Yeniden Yürümeye Başladı.
Bir motosiklet kazasında felç olan David Blancarte 20 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum olarak yaşıyordu. Ffakat iki yıl önce bir örümceğin ısırlmasıyla hastaneye kaldırılan ve 8 ay fizik tedavi gördü. Bu sırada hemşirenin David’in bacaklarında spazm gördü ve testler uygulanmaya başladı. Örümceğin salgıladığı bir madde vücudundaki kasların kendini onarmasına yardımcı olmuştu. Fizik tedavinin ardından David Blancarte, 20 yıldır oturduğu tekerli sandalyesinden kurtularak yeniden yürümeye başladı.
10-) Bitkisel Hayattan Kafasına Dikilen Elektrotlarla Kurtuldu
Amerika’nın Cleveland Eyaleti’nde ismi açıklanmayan 38 yaşında bir adamın sıradışı bir yöntemle uzun süredir maruz kaldığı bitkisel hayattan kurtulduğu açıklandı. New York’ta özel bir klinikte başhekim olan profesör Joseph Fins’in gerçekleştirdiği operasyonda, bir kaza sonucu 6 yıldır koma halinde yaşayan adamın beyninin hasarlı kısımlarına bağlanan elektrotlarla tedavi edildi. Bitkisel hayattan çıkan hasta normal yaşantısına geri döndü. Doktor Fins, bu yöntemin Parkinson hastaları için bir umut olabileceğini üzerinde duruyor.